İçeriğe geç

Cahil nedir Islam’da ?

Cahil Nedir İslam’da? Bir Yolculuğun Kalbinde Saklı Hakikat

Bazı hikâyeler vardır, sadece anlatmak için değil, düşünmek ve değişmek için yazılır. İşte bu satırları da öyle bir hikâyeden yola çıkarak kaleme alıyorum. Çünkü “cahil” kelimesi, hepimizin bildiğini sandığı ama aslında üzerinde çok az düşündüğü bir kelime… Hele ki İslam’da, bu kavram çok daha derin, çok daha insana dokunan bir anlam taşır.

İki Yolcunun Hikâyesi: Yusuf ve Zeynep

Yusuf, hayatı akıl ve mantıkla anlamlandıran bir adamdı. Planlıydı, hesaplıydı, her şeyin bir çözümü olmalıydı onun için. Zeynep ise kalbiyle hareket eden, insanlara empatiyle yaklaşan bir kadındı. Hayatın anlamını rakamlarda değil, ilişkilerde arardı. Bir gün ikisi de aynı sorunun peşine düştüler: “İslam’da cahil kimdir?”

Cevabı kitaplarda aradılar, alimlere sordular, ayetlere ve hadislere baktılar. Ama ne zaman biri “bilgisiz” dese, içlerinden bir ses eksik bir şey söylendiğini fısıldıyordu. Çünkü İslam’da cahillik sadece öğrenmemekle ilgili değildi… Bu yolculukta anlayacaklardı ki, cehalet bazen bilmemek değil, bildiğini yaşamamaktı.

Cahillik: Bilgisizlikten Öte Bir Kalp Hâli

İslam’da “cahil” kelimesi, Arapça “cehl” kökünden gelir ve yalnızca bilgi eksikliği anlamına gelmez. Kur’an’da cehalet, çoğu zaman aklını kullanmamak, hakikate sırt çevirmek, Allah’ın ayetlerini bile bile görmezden gelmek olarak tarif edilir. Yani bir insan üniversiteler bitirip kitaplar yutsa da, eğer kalbini hakikate kapatmışsa, o kişi İslam’a göre cahildir.

Yusuf bu tanımı duyduğunda uzun süre sessiz kaldı. Çünkü o güne kadar cahilliği sadece “bilmemek” zannediyordu. Oysa gerçek cehalet, Allah’ın açık delillerine rağmen kibirle hareket etmekti. Zeynep ise gözleri dolarak şöyle dedi: “Demek ki bazen en tehlikeli cehalet, kalbimizi karartan kibirdir…”

Kur’an’da Cehil Kavramı: Kalbi ve Aklı Birlikte Kullanmak

Kur’an’da birçok ayette cehalet, insanın nefsine yenik düşmesiyle ilişkilendirilir. Mesela En’am Suresi 35. ayette, “Çoğu bilmeden cahillik ederler” buyrulur. Bu, sadece bilgisizliği değil, bile bile yanlışta ısrar etmeyi de kapsar. Yani cehalet bazen öğrenmemek değil, öğrendikten sonra uygulamamakla da ilgilidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de cahilliği, sadece eğitim eksikliği olarak değil, ahlaki bir körlük olarak tanımlamıştır. “Gerçek alim, ilmiyle amel edendir” buyurmuştur. Yani bilip de yaşamayana cahil denirken, az bilip de bildiğiyle amel edene “âlim” denir. Bu, cehaletin zihinsel değil, ruhsal bir mesele olduğunu gösterir.

Yusuf’un Ders Çıkardığı An

Yolculuklarının sonunda Yusuf ve Zeynep bir köy camisinde oturmuş, akşam ezanını dinliyorlardı. Yusuf derin bir nefes aldı ve dedi ki: “Ben hep cehaleti kitap okumamak sandım. Oysa şimdi anlıyorum ki asıl cehalet, bildiğini yaşamamaktır.” Zeynep gülümsedi: “Ve asıl ilim, kalbi değiştiren bilgidir…”

İşte o an ikisi de fark etti: İslam’da cahil, sadece okumayan, araştırmayan değil; bildiği halde yanlışa devam eden, kibirle hakikate kapalı olandır. Bazen bir köylü ninenin duası, bir profesörün tüm bilgeliğinden daha derindir. Çünkü o dua, kalpten gelir ve hakikati kavramıştır.

Gerçek Cehaletten Kurtulmak: Kalbi Eğitmek

İslam’a göre cahilliğin panzehiri sadece bilgi değil, ihlastır. İnsan, bildiğiyle amel ettiğinde gerçek anlamda ilim sahibi olur. Kur’an’ı okumak kadar anlamaya çalışmak, öğrendiğini hayatına taşımak da önemlidir. Cehaletten kurtulmak, zihni doldurmakla değil, kalbi arındırmakla mümkündür.

Tartışmaya Açık Bir Gerçek

Belki hepimiz hayatımızın bir yerinde “cahil” olduk. Belki bildiklerimizi uygulamadık, belki de hakikate gözlerimizi kapattık. Ama önemli olan bunu fark edip yol değiştirebilmektir. Çünkü İslam’da asıl değer, bilmekte değil; bilip de o bilgiyle hayatı güzelleştirmektedir.

Peki sen hiç bildiğini yaşamadığın için “cahil” hissettin mi? Yorumlarda düşüncelerini paylaş, birlikte bu kelimenin gerçek anlamını konuşalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino